Real Madrid’in panik butonu

Juventus ve Borussia Dortmund karşısındaki galibiyetler bir otorite sinyali gönderdi; bu, kontrol isteyen bir taraftar kitlesi için ümit veriyordu. Manevi destek olarak, genç altyapıdan Gonzalo’nun ortaya çıkışı, Huijsen’in defansta dikkat çeken performansı ve Alonso’nun sistemine duyulan güven… Real Madrid, kesinlikle Luis Enrique’nin PSG’siyle boy ölçüşecek durumda değildi. Kaybetmek çok olasıydı ama farklı bir hezimet bu ABD turnesinin moralini tamamen yıkabilirdi. Ve tam da bu noktada, trajedi geldi.
Kylian Mbappé, ciddi bağırsak sorunu sonrası yeniden 11’e döndü. Alonso, Gonzalo’dan vazgeçip Mbappe gibi yıldız bir ismi sahaya sürecek miydi? Ya da son aylardır formsuz olan Vinícius’u kulübeye mi çekecekti? Alexander-Arnold’un yokluğu kadronun dengesini bozsa da bu değişiklikler “her damağa hitap eden bir karışım” olarak nitelendirildi. Bazıları, Carlo Ancelotti’nin gölgesinde sahaya çıkarıldığını bile ima etti.
Sonuç belli: Çocuksu bireysel hatalar, belirsiz takım direnci, çıkış oyununda sistemsel felaket. En sık kullanılan taktik? Courtois’in uzun topu; Vinícius havadayken mücadele etmeyi aklından bile geçirmedi. Alonso’nun yüzü her şeyi özetliyordu: Real Madrid’deki ilk yenilgisi. “Daha fazlası gelecek” diyerek teselli etti ama bu darbe unutulacak gibi değil.
Tepki: Aşırıya kaçan iddialar
Bu tarihsel yenilgi, modern futbolda “dalgalı bir yaz fırtınasına” dönüştü. Hem teknik direktörler hem taraftarlar, Vini ve Mbappé’yi aynı anda sahada düşünmekte zorlanıyor. Alonso, Real Madrid yönetimini kulübün iki en iyi forvetini aynı anda oynatamayacağına inandırdı. Beşli defans sistemi konuşulurken Alonso, en büyük hatasını yaptı: Kendi fikirlerine güvenmedi.
Alonso’nun başarı yolu tek: Kendi sistemini sunmak. Bernabéu’da ortam karmakarışık, çalkantı sürekli; bir gün iyiyken ertesi günün ‘fiyasko’ya dönüşü çok hızlı. Modern futbol da bunu öğretiyor: Sadece çalışmak yetmez, bunun bir anlamı da olmalı.
“Vini vakası”
Zaman gösterecek, Xabi ipleri ne kadar gerdi. İlk adımı değişiklikle attı. Yetenekli ama son zamanlarda gözle görülür form düşüşü yaşayan Vinícius’u sahadan çıkardı. Balon d’Or’un ardından Vini’de bir düşüş görüldü. Ona verilen sınırsız özgürlükle, “Balon d’Or küskünü” olarak görülmeye başladı.
Arabistan’dan gelen astronomik teklif, “neden kabul edilmedi?” sorusunu gündeme getirdi. Madrid cephesi, bazı yıldızların sahada olan isteksizliğini sorgulamaya başladı.
Her zamanki gibi, bu yaz Real Madrid tarafı için kritik bir eşiğe işaret ediyor. İlk yenilgi, Alonso için “panik butonu”nun işlevselliğini test etti. Takımın yapısal sorunlarına rağmen tek çözüm var: Alonso’nun projesine tam bağlılık. Yoksa ateş çemberi çok çabuk büyür.