İlkbahar/Yaz 2026 Defilelerinden 7 Çarpıcı Trend

Minimalizm son bir kaç sezondur modanın sessiz diliydi. Ancak ilkbahar/yaz 2026 sezonu bu sessizliği bozan bir dönüm noktası oldu. Yüksek moda sahnesinde bu kez ölçülü zarafet ile birlikte hacim, doku, renk ve tavır ön planda. Tasarımcılar içedönük, sade anlatımları bir kenara bırakıp hikayeyi, kimliği ve karakteri öne çıkaran koleksiyonlarla karşımızdaydı.

Bu sezonun mesajı net: Giyinmek yalnızca estetik bir eylem değil, aynı zamanda bir ifade biçimi. Bu ifade zaman zaman abartılı, zaman zaman tuhaf ama her zaman cesur. 

Paris’ten Milano’ya, New York’tan Londra’ya uzanan defilelerde hem dikkat çeken trendler hem de modaevlerinin başına geçen yeni kreatif direktörlerin ilk koleksiyonları öne çıktı. Jonathan Anderson’ın Dior’daki heyecanla beklenen çıkışı, Pierpaolo Piccioli’nin köklerine dönük Balenciaga yorumu, Glenn Martens’in Maison Margiela’daki vizyonu ve sezonun kapanışını yapan Matthieu Blazy’nin Chanel için hazırladığı ilk koleksiyon, yalnızca bu sezonda değil, moda tarihinde de yeni bir sayfa açtı.

Bu sezon öne çıkan yedi trend, yalnızca kıyafetleri değil moda anlatısını da yeniden şekillendiriyor:

Prada, Versace, Emporio Armani, İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight

1. Bralet’ler Öne Çıkıyor

Artık iç giyim sadece içeride kalmıyor, dışarı çıkıyor. Bralet’ler bu sezon güçlü birer parça olarak stilin önemli bir oyuncusuna dönüştü. Prada ve Emporio Armani, benzer bir görünüm yaratarak bralet’i bol bir tulumla bir araya getiriyorlar. Versace ise bralet’e daha çok bir “statement” parça olarak yaklaşıyor.

Bottega Veneta, Chanel, Alaïa, İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight

2. Tüyden Heykeller
Tüyler bu sezon yeniden moda sahnesinde ama alışıldık hafiflikleriyle değil. Bottega Veneta’da heykelsi bir siluet oluşturacak şekilde, Alaïa’da ise baştan aşağı tek bir görünüm oluşturacak şekilde kullanıldılar. Chanel’in Grand Palais’deki kapanış görünümünde ise tüyler, renkli ipek dokularla bütünleşerek adeta bir tabloya dönüştü. Bu sezon tüyler yalnızca detay değil başlı başına anlatı aracına dönüşen bir doku.

Jil Sander, Fendi, MM6 Maison Margiela, İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight

3. İkinci Deri
İlkbaharda deri giymek artık bir çelişki değil. 2026’nın derileri yumuşak ve ten gibi doğal. Jil Sander ve MM6 Maison Margiela incecik deri trençkotlarla bu algıyı dönüştürürken Fendi deriye yazlık bir malzeme gibi yaklaşıp onu askılı bir elbise ile sunuyor.

Givenchy, Christopher Esber, Sacai, İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight

4. Omuzlar Kabarıyor
Yeni nesil güç silueti: Keskin değil, yumuşak. Oversize ve yuvarlak omuz detayları, bu sezon kollarda akışkan bir forma bürünüyor. Christopher Esber’de hâlâ keskin omuzlar görsek de Givenchy ve Sacai’de omuzlar yanlara doğru eriyor. Yeni omuz çizgisi daha az iddialı ama daha fazla dikkat çekici. 

Christian Dior, Stella McCartney, Erdem, İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight

5. Kum Saati Silueti
Hacim bu sezon yalnızca kollarda değil, belden aşağı da genişliyor. Dior’un uzun ceketleri couture ile gösteriyi buluştururken Erdem de benzeri bir tarihi alıntıyla kalça formunu genişletiyor. Stella McCartney ise ince bir bel kemeriyle bu oyuna katılıyor. 

Balenciaga, Loewe, Issey Miyake, İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight

6. Renklerin Yüksek Tonu
Pastellere veda vakti. Sahne şimdi parlak renklerin: Kırmızı, mavi, mor, pembe, yeşil… .Balenciaga, Loewe, Issey Miyake gibi markalar yaz paletini cesurca yeniden yaratıyor ve canlı renk bloklarını bir arada kullanmaktan çekinmiyor. 

Zimmermann, Miu Miu, Chloé, İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight

7. Çiçekler Maksimumda
Floraller bu sezon ne romantik ne de naif. Aksine büyük, iddialı ve karışık desenlerle güçlendirilmiş halde podyumdaydı. Chloé, Miu Miu ve Zimmermann gibi markalar çiçekleri adeta birer grafik anlatı öğesine dönüştürdü. Bu sezonun çiçekleri için tek bir kural var: “Az” aslında çok değil.

İlkbahar/yaz 2026 modanın ritmini değiştirdiği bir sezon. Sadeleşmenin ardından gelen bu “yüksek sesli” dönüş, aslında kolektif bir duyguya da işaret ediyor. Bu sezonun trendleri ise bize şunu hatırlatıyor: Biraz savrulmak, biraz abartmak, biraz fazlalık… ve çokça yaşamak.

Başa dön tuşu