Erbakan’dan dikkat çeken “erken seçim”…

Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan, İzmir’de partisinin 3.Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Mevcut il başkanı Cemal Arıkan’ın tek aday olduğu kongrede konuşan Erbakan, AKP iktidarına yönelik eleştirilerde bulundu.

Erbakan, iktidarı ekonomi, adalet ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinden eleştirerek, “Bu iktidarın bu millete vereceği bir şey kalmadığını en yüksek sesle ifade ediyorum. Bu millete yapacakları en büyük iyilik, 2026 yılında seçim sandığını milletin önüne koymaktır, bir erken seçim yapmaktır. 20 senede yapılanlar ortada. Başkanlık sistemine geçip de bütün yetkileri elinize aldıktan sonra veriler ortada, yapılanlar ortada. İktidarda kalmaya devam ederseniz önümüzdeki üç senede yapacaklarınız Orta Vadeli Program’da ortada. Millete borçtan, faizden, zamdan, vergiden başka bir şey vaat etmiyorsunuz. Öyleyse çekilip gitmenin zamanı gelmiş de geçiyor, bir an önce bırakın” dedi.

“VATANDAŞIN EN ÖNEMLİ GÜNDEMİ EKONOMİK SORUNLAR VE HAYAT PAHALILIĞI”

Ülke ekonomisi üzerinden iktidara yönelik eleştirilerde bulunarak sözlerini sürdüren Erbakan, şunları kaydetti:

“İktidar bütün suni gündemlerle asıl gündemimiz olan hayat pahalılığını ve yoksulluğu perdelemeye çalışıyor ama vatandaşın en önemli gündemi ekonomik sorunlar ve hayat pahalılığıdır. Emekliler açlık sınırının yarısı kadar maaşla hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Açlık sınırı 28 bin liraya dayandı. Emekli maaşı 14 bin 469 lira. Bununla beraber milyonlarca asgari ücretli 22 bin lira maaş alıyor. Yoksulluk sınırı 90 bin liraya dayanmış durumda. Yani asgari ücretin dört misli. Bir haneye iki asgari ücret girse bile o hane yoksulluk sınırının yarısı kadar bir gelire sahip oluyor.

Matematik olarak Türkiye’de halkın yüzde 45’i aç. Çünkü gelir seviyesi açlık sınırı altında. Neden aç kalmıyor? Zekât var, sadaka var, sosyal yardımlar var, yardımlaşma var. Yoksa matematik olarak baktığınızda halkın yüzde 45’i açlık sınırının altında, halkın yüzde 80’i yoksulluk sınırının altında. Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.”

“BAŞKANLIK SİSTEMİNİN ÖZETİ: FAKİRLİK ARTMIŞ, BORÇLAR ARTMIŞ”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi üzerinden sözlerini sürdüren Erbakan, şöyle devam etti:

“Bütün bu gerçekleri gördüğümüz zaman Sayın Cumhurbaşkanı’nın bundan 7 sene evvel başkanlık sistemine geçileceği zaman yaptığı konuşmaları hatırlıyorum. Ne diyordu Sayın Cumhurbaşkanı? ‘Bu kardeşinize bu yetkiyi verin; faizle, enflasyonla, hayat pahalılığıyla, döviz kurlarıyla nasıl mücadele ediliyor o zaman görün.’ diyordu. Bu millet bu yetkiyi de Sayın Cumhurbaşkanı’na verdi. 2018’den bugüne kadar gelinen sürede, aradan geçen yıllarda açlık sınırı on dört kat arttı, yoksulluk sınırı on beş kat arttı, dolar kuru yedi buçuk kat, enflasyon iki buçuk kat, faiz oranları altı kat arttı. Kredi ve kredi kartı borcu vatandaşın başkanlık sistemi boyunca beş misli arttı; bir trilyon seviyesinden beş trilyon seviyesine geldi. Yasal takibe düşen bireysel borçlular dört misli arttı. İşte size başkanlık sisteminin özeti: Fakirlik artmış, borçlar artmış, yoksulluk artmış, açlık artmış, perişanlık artmış. İşte başkanlık sistemine geçtikten sonra tablo böyle.”

“‘BENİ İKTİDARDA TUTMAYA DEVAM EDERSENİZ ÖNÜMÜZDEKİ ÜÇ SENE 250 MİLYAR DOLAR DAHA BORÇ ALACAĞIM, TORUNUNUZUN TORUNUNU BİLE BORCA BATIRACAĞIM’ DİYORLAR”

“Peki önümüzdeki üç senede ne var? Orta Vadeli Ekonomik Program bunu ortaya koyuyor. Bir defa bütçe açığı yıllık iki buçuk ila üç trilyon lira olarak devam edecek. 2026’da 2,7 trilyon, 2027’de 2,7 trilyon, 2028’de 2,8 trilyon lira bütçe açığı vereceğiz. Bu sene de 2,2 trilyon bütçe açığı var. Dört senede 10 trilyon liranın üzerinde, yani 250 milyar dolar seviyesinde bir bütçe açığı. Bu ne demek? Bu kadar borçlanmak demek. Yani ‘Beni iktidarda tutmaya devam ederseniz önümüzdeki üç sene 250 milyar dolar daha borç alacağım, torununuzun torununu bile borca batıracağım’ demekteler. Orta Vadeli Program’da hükümetin açıkladığı rakamlara göre söylüyorum. Çünkü bu bütçe açığını borçlanma dışında bir şeyle karşılamak mümkün değil. Bugüne kadar da borçlanma dışında bir şeyle bu açığı kapatmadılar zaten. Yamalı bohça bir bütçeyi yapmaya devam ediyorlar. Neden? Milli Görüş zihniyetinden uzaklaştıkları için…”

“SORUNLARA ÇÖZÜM OLMASI GEREKEN İKTİDAR, SORUNLARIN KAYNAĞI HALİNE GELDİ”

“Adalet noktasında Türkiye maalesef dünya ülkeleri arasında sınıfta kalmaya devam ediyor” diyerek sözlerini sürdüren Erbakan, şunları kaydetti:

“Türkiye; yargı bağımsızlığı, hukuk devleti, adil yargılama ve yargı üzerinde siyasi gücün etkisi bakımından 142 ülke arasında 117’nci sırada. Angola’dan, Madagaskar’dan, Nijer’den hukukun üstünlüğü bakımından da geri sıraya düşmüşüz. Hukukun olmadığı yerde, adaletin olmadığı yerde ekonomi de olmaz, yatırım da olmaz, kalkınma da olmaz, huzur da olmaz, barış da olmaz.

İşte görüyorsunuz; ‘Muhalefet partili belediye başkanlarını toplayıp hepsini içeri atacağım.’ Peki senin kendi belediye başkanlarının 98 tane dosyası var. Ama onların hepsine gelince takipsizlik kararı verilecek. İktidara ayrı hukuk, muhalefete ayrı hukuk. Böyle çifte standartçı bir adalet anlayışıyla 23 senenin sonunda, isimlerinde adalet kelimesi geçmesine rağmen adaletten maalesef eser bırakmamışlar. İktidar yorgun, iktidar çaresiz. Sorunlara çözüm olması gereken iktidar, sorunların kaynağı haline geldi.”

“MİLLETE YAPACAKLARI EN BÜYÜK İYİLİK, 2026 YILINDA SEÇİM SANDIĞINI MİLLETİN ÖNÜNE KOYMAK”

“Bu iktidarın bu millete vereceği bir şey kalmadığını en yüksek sesle ifade ediyorum. Bu millete yapacakları en büyük iyilik, 2026 yılında seçim sandığını milletin önüne koymaktır. Bir erken seçim yapmaktır. 20 senede yapılanlar ortada. Başkanlık sistemine geçip de bütün yetkileri elinize aldıktan sonra veriler ortada, yapılanlar ortada. İktidarda kalmaya devam ederseniz önümüzdeki üç senede yapacaklarınız Orta Vadeli Program’da ortada. Borçtan, faizden, zamdan, vergiden başka bir şey millete vaat etmiyorsunuz. Öyleyse çekilip gitmenin zamanı gelmiş de geçiyor bile. Bir an önce bırakın; bu millet ferasetiyle Yeniden Refah’ı, Milli Görüş’ü iktidar yapsın. Paylaşımda adalet sağlansın, yönetimde adalet sağlansın, yargıda adalet sağlansın.”

Başa dön tuşu