Bu fuar iç mekan tasarımının geleceğini şekillendirecek

Furnishings & Design Istanbul (FDI), Türk mobilya endüstrisinin güçlü üretim ve ihracat potansiyelini, tasarım, inovasyon ve yeşil ekonomi gibi kavramlarla harmanlayarak küresel bir vitrin oluşturmayı hedefliyor. Fuar, mobilyadan aydınlatmaya, ev tekstilinden aksesuara kadar iç mekâna dair tüm yaratıcı ve özgün ürünleri bir araya getirerek, sektör paydaşları arasında verimli iş birliklerine zemin hazırlıyor. Fuarın tanıtım toplantısında bir araya geldiğimiz MOSFED (Mobilya Sanayicileri ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, sektörün güncel sorunlarına ve gelecek hedeflerine dair Türkiye’de İş Dünyası Dergisi’ne önemli açıklamalarda bulundu. Güleç, fuarın bir “sıçrama noktası” olduğunu ve sektörün tasarım birikimini uluslararası bir platforma taşıyacağını belirtiyor. Güleş, geçen yıl 5 bin metrekarelik bir alanda başlayan etkinliğin, bu yıl 12 bin metrekareye genişlemesi ve katılımcı sayısının 40 tasarımcıdan 100 firmaya çıkmasının sektöre olan ilginin ve fuarın potansiyelinin bir göstergesi olduğunu ifade ediyor.
KREDİ KARTI TAKSİTLERİ ARTIRILMALI
Sektörün önünde duran sorunlara da dair de bilgi veren MOSFED Başkanı Güleç, imalat yapmayan, yalnızca ticaretle uğraşan firmaların konkordato ilan etmesini eleştirerek, bu durumun sanayiciyi mağdur ettiğini savundu. Finansmana erişimdeki zorlukların sektörün en büyük problemi olduğunu belirten Güleç, kredi kartı taksitlerinin artırılması ve Eximbank’ın yetersiz kaldığı noktalara da dikkat çekti.
KONKORDATO VE FİNANSMAN SORUNLARI
Güleç, özellikle imalat yapmayan, yalnızca al-sat yapan veya inşaat sektöründeki firmaların konkordato ilan etme süreçlerinin doğru olmadığını söyledi.
“İmalat yapmayan, sanayide üretmeyen bir firmanın konkordatoya gitme süreci bence doğru değil” diyen Güleç, katma değerin imalat yapan firmalar tarafından oluşturulduğunu vurguladı. Ticaretle uğraşan bir firmanın konkordatoya başvurma hakkının olmaması gerektiğine inandığını belirten Güleç, bu durumun iyi niyetli sanayicinin işini bozduğunu ifade etti. Güleç, mevcut konkordato düzenlemelerinde bir açıklık olup olmadığı sorusuna ise bir uzman olmadığını ancak uygulamada bir yanlışlık olduğunu gözlemlediğini belirterek yanıt verdi. Kanundan mı yoksa uygulamadan mı kaynaklandığını bilmediğini ancak sonucun yanlış olduğunu ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini dile getirdi. Finansmana erişim konusuna da değinen Güleç, sektörde yeterli bir rahatlama olmadığını belirtti.
“Nefes kredisi yetmedi” diyen Güleç, bankaların faiz oranlarının çok yüksek olduğunu ve bu oranlarla borçlanan bir işletmenin değer oluşturmasının mümkün olmadığını savundu. Özellikle uzun vadeli finansman bulmakta büyük sıkıntı yaşandığını vurgulayan Güleç, Türkiye’deki iş dünyasının en büyük sorunlarından birinin pahalı ve uzun vadeli finansman eksikliği olduğunu belirtti. Eximbank’ın desteklerinin de yetersiz olduğunu ve diğer bankaların da ihracata ve yatırıma daha fazla önem vermesi gerektiğini söyledi.
KREDİ KARTI TAKSİTLERİ VE ENFLASYON
Enflasyonun nedeninin talep değil, maliyetler olduğunu savunan Güleç, artan işçilik ve kira maliyetlerinin üreticiyi zam yapmaya mecbur bıraktığını belirtti. Güleç, “Kredi kartlarının önünün açılması lazım. Bu durum her şeyden önce kayıt dışılığı besler. Kayıt içinde olmayı sevmek lazım” diyerek kredi kartıyla yapılan alışverişlerin teşvik edilmesi gerektiğini savundu. Mobilya sektöründe taksit sayısının 9 değil, 18 ay olması gerektiğini ve bunun rekabeti artırarak fiyatları aşağı çekeceğini öne sürdü. Kredi kartı kullanımını teşvik etmek için kredi kartıyla alışveriş yapanların KDV oranlarının düşürülmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
İHRACAT HEDEFLERİ VE STRATEJİK ADIMLAR
2025 yılını 4.6-4.7 milyar dolar civarında bir ihracatla tamamlamayı hedeflediklerini belirten Güleç, 2026 yılı için ise 5 milyar doların üzerinde bir ihracat hedeflediklerini söyledi. Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail vahşetinin, Avrupa’daki satışları olumsuz etkileyerek 500 milyon dolarlık bir kayba yol açtığını ifade eden Güleç, yeni pazarlar bulmaya devam ettiklerini dile getirdi. Sektörün küresel rekabet gücünü artırmak için en önemli adımın tasarım olduğunu vurgulayan Güleç, tasarımın katma değer, rekabetçilik ve marka inşası demek olduğunu söyledi.
“Tasarım, tasarım, tasarım diyoruz. Tasarım olmasa olmaz” diyen Güleç, bu doğrultuda Furnish’in and dizayn kulvarını çok önemsediklerini ve bu etkinliğin sektöre büyük katkı sağlayacağına inandıklarını belirtti. Kamu-özel işbirliğinin gayet iyi olduğunu belirten Güleç, Ticaret ve Sanayi bakanlıklarının tasarım merkezleri ve Ar-Ge destekleriyle sektöre her zaman destek olduğunu söyledi. Gelecek dönemde verimlilik ve tasarruf odaklı çalışmaların artması gerektiğini ve eylül ayındaki fuardan da bu konuların daha fazla konuşulmasını beklediğini ifade etti.