PCX’in Müşteri Hizmetleri Stratejisi Çalışan Deneyimi Yaklaşımla Şekilleniyor 

Müşteri deneyimi yönetiminin yenilikçi çözüm ortağı PCX, dijital çağın hızla değişen beklentileri karşısında insan odaklı müşteri hizmetleri stratejileriyle sektörde fark yaratıyor. Yapay zekâ, otomasyon ve veri analitiği teknolojilerini insan odaklı yaklaşımlarla birleştiren şirket, iş ortaklarına hem verimlilik hem de müşteri memnuniyeti açısından sürdürülebilir avantajlar sunuyor. Bugünün rekabet ortamında teknolojinin tek başına yeterli bir güç olmadığına vurgu yapan PCX CEO’su Mustafa Murat Gül, “Gerçek farkı yaratan unsur, insanın gücünü merkeze alan bir müşteri deneyimi yaklaşımıdır” diyor. 

Dijitalleşme ile birlikte çağrı merkezi ve müşteri deneyimi sektörü büyük bir dönüşümden geçiyor. Başarı, artık veriye dayalı karar alma, empati kurabilme, çok kanallı iletişim ve hızlı problem çözme gibi yetkinliklerin bir arada kullanılmasıyla mümkün hale geliyor. Çağrı merkezi ve müşteri deneyimi yönetimi alanında dünya standartlarının üzerinde çözümler sunan Procat Customer Experiences (PCX), geliştirdiği akıllı otomasyon çözümleri ve yenilikçi eğitim programları sayesinde iş ortaklarının operasyonlarını uçtan uca dijitalleştirirken, aynı zamanda çalışanların dijital dünyaya entegrasyonunu da hızlandırıyor. Bu sayede kurumlar hem maliyet avantajı elde ediyor hem de müşteri memnuniyet skorlarında önemli bir yükseliş sağlıyor.

“Verimlilik kadar insana yatırım da önceliğimiz”

Teknolojiyle insan odaklı yaklaşımın birlikte ilerlemesi gerektiğini vurgulayan PCX CEO’su Mustafa Murat Gül, “Yapay zekâ ve otomasyon çözümlerimiz sayesinde iş ortaklarımızın operasyonel maliyetlerini düşürürken, veri analitiğiyle de stratejik karar alma süreçlerini güçlendiriyoruz. Bu süreçte, dijitalleşmenin çalışanların yaratıcılığını, içgörüsünü ve üretkenliğini artıran bir dönüşüm olduğuna inanıyoruz. Ancak biliyoruz ki dijital dönüşüm, yalnızca teknoloji yatırımıyla değil, insan kaynağına yapılan yatırımla sürdürülebilir hale geliyor. Bu nedenle çağrı merkezi çalışanlarımızı geleceğin müşteri deneyimi liderleri olarak yetiştiriyor, empati, iletişim ve analitik düşünme gibi yetkinliklerle donatıyoruz. Çünkü teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insan dokunuşu ve duygusal zekâ, müşteriye değer sunmanın en temel unsurları olmaya devam ediyor. Bu anlayışla, eğitim ve gelişim programlarımızı sürekli güncelliyor, çalışanlarımızı yeni nesil iş dünyasının gerektirdiği dijital becerilerle donatıyoruz” diye konuştu.

Müşteri memnuniyetinde sürdürülebilir başarı hedefi

PCX, müşteri deneyimini uçtan uca iyileştiren yaklaşımıyla şirketlerin gelecekteki ihtiyaçlarını da öngörüyor. Gerçek zamanlı veri analitiğiyle müşteri davranışlarını derinlemesine analiz ettiklerini ifade eden Gül; “İş ortaklarımıza ‘yarının ihtiyaçlarını bugünden görme’ vizyonu sunuyoruz. Hedefimiz teknolojiyi dönüştürürken, sektördeki insan potansiyelini de yeniden tanımlamak. Çünkü müşteri memnuniyetinin temelinde insan faktörü var. Biz PCX olarak teknolojiyi insanla birleştiriyor, müşterilerimize olduğu kadar çalışanlarımıza da değer katıyoruz. Bu yaklaşım, yalnızca kısa vadeli sonuçlara değil, uzun vadede güvene ve sadakate dayalı ilişkiler kurmamıza da olanak tanıyor. Müşterilerimizin her temas noktasında tutarlı, kişiselleştirilmiş ve anlamlı bir deneyim yaşamalarını sağlamak için sürekli yenilik yapıyor, teknolojik yatırımlarımızı bu hedef doğrultusunda şekillendiriyoruz” şeklinde konuştu.

Başa dön tuşu