“Doğayla birlikte kuş gibi süzülüyorum”

<!–

–>

Sunny Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı Adem Atmaca için motosiklet, hayatına yön veren bir tutku. Çocuklukta ertelenen hayali, 2017’de gerçek oldu ve eğitimlerle pekişen yolculuk kısa sürede keyfe dönüştü. Avrupa’dan Anadolu’ya uzanan rotalarda doğayla bütünleşen Atmaca, motosikleti özgürlüğün ve yol arkadaşlığının simgesi olarak görüyor.

Çocukluk yıllarında motosiklet hayali kuran Sunny Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı Adem Atmaca, o dönemde babasının “tehlikeli” diyerek engellemesiyle hayallerini uzun süre rafa kaldırdı.

Nil Dumansızoğlu / [email protected]
Capital Dergisi / Ekim 2025

Ancak motor sporlarına ve hıza duyduğu merak hiç dinmedi. 2017’de yakın dostuyla yeniden gündeme gelen motosiklet fikri, kısa sürede gerçeğe dönüştü. Ehliyetini aldıktan sonra 2018’de ilk kez motosiklet kullandı. Başlangıçta tedirginlikle yaptığı sürüşler, aldığı uzun eğitimlerin ardından keyfe dönüştü. Onun için motosiklet, özgürlüğün ve yol arkadaşlığının simgesi oldu. İsviçre Alplerinden Hakkari dağlarına uzanan rotalarda doğayla bütünleştiğini ifade eden Atmaca, “Motosiklet kullanırken aldığınız his aslında bir kafesin içinde olmadan, otomobildeki gibi sizi koruyan bir kabinin içinde oturmadan, doğayla birlikte bir kuş misali süzülmek gibi” diyor.

Adem Atmaca’yla motosiklet tutkusunun ayrıntılarını konuştuk: 

Motosikletle tanışma hikayeniz nedir? İlk kez hangi yaşta motosiklet kullanmaya başladınız?

Aslında motosiklet hayalim çocukluk yıllarında vardı. Rahmetli babam o zaman bana bu hayalden vazgeçmemi söylemişti. O da her ebeveyn gibi çocuğunun motosiklet kullanmasını tehlikeli buldu ve bu yüzden beni otomobiller üzerine hayaller kurmaya yönlendirdi. Bense motor sporlarına ve adrenaline her zaman meraklı bir kişiyim. 2017 yılında çocukluk arkadaşım, dostumla birlikte motosikletle alakalı konu tekrar gündeme gelince onun da isteğiyle birlikte ilk motosikletimizi aldık. Ehliyet sürecini tamamladıktan sonra 2018 yılında ilk motosikletimi kullanmaya başladım. Motosiklet kullanmaya ilk başladığımda çok sınırlı bir eğitimim vardı. Keyif almaktan ziyade tedirginlikle kullanıyordum. Eğitim eksikliğini fark edince uzun süreli bir motosiklet eğitimi aldım ve yeniden kullanmaya başladım. Eğitimi tamamladıktan sonra motosikletle olan keyif, en doğru noktaya ulaştı.

Bahsettiğiniz keyfi nasıl tarif edersiniz?

Motosiklet kullanırken aldığınız his aslında bir kafesin içinde olmadan, otomobildeki gibi sizi koruyan bir kabinin içinde oturmadan, doğayla birlikte bir kuş misali süzülmek gibi… Motosikleti ben hiçbir zaman ulaşım aracı olarak kullanmadım. Bir iş ya da hayatın getirdiği bir zorunluluk olmadığı sürece ulaşım aracı olarak kullanmayı tavsiye etmiyorum. Çünkü ne kadar eğitimli olursanız olun risk barındırıyor. Motosikleti daha çok gezilerde bana eşlik eden bir arkadaş olarak görüyorum. Yılda iki ya da üç gezide, genellikle uzun yolda motosiklet kullanıyorum. Şehir içinde kullanmayı çok da uygun bulmuyorum.

Bugüne kadar motosikletle gezdiğiniz şehirler ve ülkeler arasında sizi en çok etkileyen rota hangisi oldu?

Motosikletle hem Avrupa’da hem Türkiye’de birçok yere gittim. Rotaların hepsi birbirinden güzel. Ama beni en çok etkileyen yer, İsviçre Alpleri oldu. Hakikaten muhteşem bir doğası var. Üstelik motosiklet ve bisiklet tutkunlarına özel rotalar, oteller, mola yerleri bulunuyor. Yani motosiklet turizmine yatırım yapıldığı için çok daha keyifli ve güvenli bir ortam buluyorsunuz. Bolca virajın ve tırmanmaların olduğu muhteşem rotalar var. Bizim coğrafyamızda da çok güzel yerler var. Özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu’nun zirvesi olan Hakkari-Şırnak bölgesi muhteşem rotalara sahip.

Yolculuklarda karşılaştığınız, unutulmaz bir anınız var mı?

Yolculukta karşılaştığımız unutulmaz anılar için spesifik bir şey söylemem zor, çünkü tüm yolculukların her anı unutulmazdı. Ancak Stelvio Geçidi, çok unutulmaz bir rota oldu. Çünkü yaklaşık 200’e yakın ardı ardına viraj dönüyorsunuz. Bunu herkesin yapmasını şiddetle tavsiye ediyorum.

Uzun yol motosiklet sürüşlerinde sizi en çok ne zorluyor?

Uzun motosiklet sürüşlerinde en çok zorlayan anlar “uzun günler” oluyor. Eğitimde de buna çok vurgu yaptılar. Ortalama her bir saatte mola veriyoruz ve planlı bir şekilde kullanıyoruz. Günde maksimum 4 saati geçmeyecek rotalar belirliyoruz. Bu yüzden bugüne kadar beni çok zorlayan sürüşlerim olmadı.

Türkiye’de henüz gitmediğiniz ama motosikletle mutlaka görmek istediğiniz yerler hangileri?

Türkiye’de yaklaşık 40 kente motosikletimle gittim. Hedefim, tüm illere gitmek. İlk sırada Erzurum, Erzincan, Elazığ, Bingöl, Muş, Malatya, Tunceli var. Önümüzdeki yıl bu rotayı da gerçekleştirmek istiyorum.

Yola çıkmadan önce nasıl bir hazırlık yapmak gerekiyor?

Yola çıkmadan önce en kritik nokta rotayı doğru belirlemek. Yol şartları, asfalt, hava durumu iyi planlanmalı. Ayrıca her sürüş öncesi motosikletimizi servise götürüyoruz. Lastik, yağ kontrolü mutlaka yapılıyor. Ekipman konusunda hiç taviz vermiyoruz. Tüm ekip sürüş ekipmanlarını eksiksiz kullanıyor. Ayrıca yanımızda motoru temizleyecek spreylerden lastik pompasına kadar her şeyi taşıyoruz. Hatta imkan olursa iki motosiklet taşıyabilecek bir aracı da yedekte bulunduruyoruz.

“14 KİŞİYİZ AMA TEK KİŞİ GİBİ KULLANIYORUZ”

GRUP NASIL OLUŞTU?

Motosiklet grubumuz Mattheys, ilk başta 5 arkadaşla kuruldu. Şimdi 14 kişiyiz. Dar ve kapalı bir grubuz. Grubun kuruluşunu motosiklet eğitimimizdeki hocamız Halil’e borçluyuz. Cem ile birlikte eğitimi aldıktan sonra orada 3 yeni arkadaşımızla tanıştık. 2019 ya da 2020’de 5 kişiyle kurduğumuz gruba zamanla katılımlar oldu. Hepimiz yakın arkadaşız.

AYNI EĞİTİMİ ALDILAR

Toplam 14 kişi olmamıza rağmen hepimiz aynı eğitimi aldık ve aynı sürüş tarzında motor kullanıyoruz. Grup içinde herkesin sürüş tarzından emin olmak gerekiyor. Bu sayede 14 kişi ama tek kişi gibi kullanıyoruz.

“SÜRÜŞÜN KEYFİNİ ÇIKARIYORUM”

“GRUPLA GİTMEK DAHA GÜVENLİ”

Tek başına sürüşü tavsiye etmiyorum. Çünkü motosiklet belli riskleri barındırıyor. En basitinde, ters bir yerde kaldığınızda bir arkadaşınızın motorunuzu itmesi bile önemli. Ayrıca mental olarak da grup sürüşü daha güvenli.

“ÇOK SORUMLULUK ALMIYORUM”

Genellikle grupta ikinci ya da üçüncü sırada sürüyorum. Zorunlu olmadıkça sorumluluk almıyorum, çünkü kaptanın ve tale’in sorumluluğu büyük. Ben daha çok sürüşün keyfini çıkarıyorum.

Başa dön tuşu