‘Ya Erkek Ol Erkek, Görevinizi Yapın’ Sözü Hakaret Midir?
Hakaret fiili oluşabilmesi için:
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref
ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye
yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup
olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir.
Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret
suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı
rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini
oluşturması gerekmektedir.
Olayda ise;
Katılanın, . Büyükşehir Belediyesi’nde zabıta amiri olarak görev yaptığı, olay
tarihinde katılanın telefonuna “Benim bir elemanıma bir şey olursa tek
muhatabım sensin, ya erkek ol erkek, görevinizi yapın.” diye mesaj attığı,
ayrıca kendi … isimli internet sitesi hesabından, “….bey, makamın hakkını
veremiyorsan yapacak yürekli birine bırak, yürekli olun.” şeklinde paylaşımlarda
bulunarak hakaret ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın, katılana
hitaben söylediği kabul olunan sözlerin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını
rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı
niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı
anlaşılmıştır.
T.C.
YARGITAY
DÖRDÜNCÜ CEZA DAİRESİ
Esas : 2021/25385
Karar : 2024/4032
Tarih : 27.03.2024
SUÇ: Hakaret
HÜKÜM: Mahkümiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un
33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte
bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305
inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin
birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu,
1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu,
aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin
bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
Yukarıda esas ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla,
sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı
Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası,
43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 53
üncü maddesi uyarınca, 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına
ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri içermeyen süre tutum dilekçesiyle, sanık hakkında
verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasını talep ettiği belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılanın, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde zabıta amiri olarak görev yaptığı,
olay tarihinde katılanın telefonuna “Benim bir elemanıma bir şey olursa
tek muhatabım sensin, ya erkek ol erkek, görevinizi yapın.” diye mesaj
attığı, ayrıca kendi … isimli internet sitesi hesabından, “….bey, makamın
hakkını veremiyorsan yapacak yürekli birine bırak, yürekli olun.” şeklinde
paylaşımlarda bulunarak hakaret ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında, Yerel
Mahkemece, sanığın üzerine atılı kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret
suçunu işlediği kabul olunarak mahkumiyeti yönünde hüküm kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar
yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde
oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede,
mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca tekerrür
hükümleri uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni
yapılmamış ve başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref
ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye
yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup
olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir.
Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret
suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı
rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini
oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın, katılana hitaben söylediği kabul olunan
sözlerin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp,
rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla
hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati
yerine mahkümiyetine karar verilmesi nedeniyle hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık
müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un
321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına
TEVDİİNE,
03.2024 tarihinde karar verildi.