Türkiye’nin en ünlü adli tıp uzmanı Sevil Atasoy’a göre Narin Güran cinayeti neden çözülemedi?
8 yaşındaki Narin Güran için Türkiye günlerce iyi haber bekledi, 19’uncu günde cesedi Eğertutmaz deresinden çıkarıldı.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde, Kuran kursu için evden çıkıp 15:15 ile 15:40 arasında yani 25 dakikada öldürülüp dereye götürüldüğü kamera kayıtlarıyla tespit edilmişti.
Kamera kayıtları tespit edilmeden önce özellikle sosyal medya üzerinden “senaryolar” ve “görgü tanıkları” üretildi.
Bu iddialardan biri, benzinlik çalışanının Narin Güran’ın amcası Salim Güran’ı otomobiliyle gördüğüydü. İddiaya göre, ön koltukta bir battaniye vardı. Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren bu iddiayı yalanladı. Dosyada böyle bir benzinlik çalışanı ifadesi olmadığı söylendi. Dolayısıyla yine çok konuşulan “Amca Salim Güran battaniyeyi yaktı” iddiası da havada kalıyordu.
Bir emekli askerin bir Youtube kanalına yaptığı sözde açıklamalar çok konuşuldu. İddia şuydu; Narin canlı olarak bulunup hastaneye kaldırıldı, orada hayatını kaybedince dereye gömüldü. Bunları da hem Adli Tıp hem de dosya kapsamında Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren yalanladı.
Narin’in otopsi incelemesi için 91 örnek incelendi ama delil niteliğinde tek bir DNA çıkmadı.
Abisi Enes Güran’ın kolundaki ısırık izleri için Narin’in diş kalıbı çıkarılamadı çünkü 19 gün boyunca suda beden bütünlüğü bozulmuş, dişleri dökülmüştü. Dişleri çuval içinde bulundu.
Bir taş üzerinde kan izleri bulunmuştu. Diyarbakır sıcağı ve üzerinden günler geçip DNA yapısı bozulduğundan yine bir sonuç alınamadı.
Narin Güran’ın amcası Salim Güran’ın arama çalışmalarında jandarmayı yanlış yönlendirdiği tespit edildi.
Köydeki Narin’in akrabaları farklı saatlerde Narin’i gördüğünü söyleyip cesedin geç bulunup deforme olmasına neden oldu.
Hem Salim Güran’ın hem de cesedi dereye gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın otomobillerinde gerekli aramalar ve DNA incelemeleri günler sonra yapılabildi.
Gözler Sevil Atasoy’da
Türkiye’nin haftalarca konuştuğu, bugün bile hala ölümündeki sırrın aydınlatılamadığı Narin Güran cinayetinde ilk günden beri konuşması beklenen bir isim var; Adli Tıp Kurumu’nun temellerini atan Üsküdar Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy.
“Kusursuz cinayet yoktur” sözüyle tanınan Sevil Atasoy kitaplarıyla ve televizyon programlarıyla cinayetlerin faili meçhul kalmaması, adaletin sağlanması için emek verdi.
Müslüme Yağal.
Küçük Müslüme’yi hatırlar mısınız?
Mersin’in Gülnar ilçesinde 3 yıl önce işlenen Müslüme Yağal cinayeti tüm Türkiye’nin kanını dondurmuştu. 3 yaşındaki Müslüme Yağal, kaybolduktan 10 gün sonra ölü bulunmuş, kasten öldürme ve cinsel istismarla suçlanan dede Hasan Yağal, gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı.
Önceki gün mezarında yaşanan tahribatla gündeme gelmişti. Ve mezarındaki mermer kırıklarının toprak yapısı nedeniyle doğal yolla olduğu açıklanmıştı.
Türkiye o dönem Müslüme’yi konuşmuştu ve o dönem Sevil Atasoy’un çok kritik açıklamaları olmuştu.
Sevil Atasoy’un 3 arşiv yazısı
Sevil Atasoy hala sırrı çözülemeyen Narin cinayetine sessiz kaldı ancak 3 önemli arşiv yazısını yeniden gündeme getirdi. Bu yazıları tek tek okuyunca “Narin Güran cinayetindeki deliller titizlikle incelendi mi?” sorusunu akla geliyor.
Sevil Atasoy.
Şimdi, Sevil Atasoy’un paylaştığı 3 arşiv yazısını inceleyelim.
Sevil Atasoy’un 16 yıl önce Hürriyet’te yazdığı “Göldeki yeşil ceset” başlıklı yazısı…
Kafası ve elleri de olmayan bir kadın cesedinin önce 20 yaşlarında ve üç haftadır suda olduğu Adli Tıp incelemesiyle tespit edilmiş. Sonra, New York Adli Tıbbı’nın şefi Dr. Baden, titiz bir çalışmayla yanlışları düzeltip cesedin 55 yaşlarında ve 16 aydır suda olduğunu bulup cesetten elde ettiği diğer delillerle katilin enselemiş. Cesedin yeşil olması ise göldeki yosunlardan…
Gelelim ikinci yazıya…
Sevil Atasoy 18 yıl önce yazmış, Almanya’da kabloyla öldürülen bir kişini katili kablo üzerindeki DNA’dan yakalanmıştı.
Sevil Atasoy’dan 18 yıllık bir başka yazı… İngiltere’de tuğlayla öldürülen bir kişinin katili tuğlada iki farklı kan izine rağmen tespit edilip katil bulunmuştu.
Sevil Atasoy’un üç yazısından çıkan mesaj, olay yeri ve ceset titizlikle incelenirse deliller peşi sıra gelir.
Narin cinayetindeki ihmaller
Narin Güran cinayetinde hem şüphelilerin yanlış yönlendirmesi hem de tecrübesizlikler üst üste geldi. Narin daha önce 3 kez arama yapılan derede bulunmuştu. Kameralarla çevrelenen köyde Narin’i dereye gömen Nevzat Bahtiyar’ın otomobilinin kameraya takılan videosu haftalar sonra fark edildi.
İhmaller sıralamakla bitmez.
Prof. Dr. Sevil Atasoy’un olay yerinin titizlilikle incelenmesi ve en küçük ayrıntı üzerinde bile emek verilmesinin cinayeti nasıl aydınlattığını gösteren yazılarını arşivden çıkarması, önemli bir mesaj olmalı.