Siemens’in yeni dönem rotası


Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, şirketin mevcut durumunu ve 2024 hedeflerini Capital’e şöyle anlattı…

18.03.2024 10:54:450

Tuba İlze

[email protected]

Siemens Ar-Ge’de Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden… Öyle ki Siemens AG ve Siemens Türkiye’nin gelirlerinin büyük kısmı Ar-Ge merkezinde geliştirilen teknolojilerden geliyor. Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su HÜSEYİN GELIS, Ar-Ge çalışmalarının halihazırda globalde ilk 5, Avrupa’da ilk 3 içerisinde yer aldığını söylüyor. Şirketin yeni dönem radarında dijitalizasyon, teknoloji, dijital otomasyon ve şarj istasyonları var. Gelis, akıllı binalardan gelişmiş sağlık hizmetlerine, daha konforlu ulaşımdan altyapıya kadar birçok farklı alanda hayata dokunmayı sürdüreceklerini söylüyor. Önümüzdeki dönem büyümelerine KOBİ’lerin destek olacağının sinyallerine veriyor ve “KOBİ’leri dijitalleşme süreçlerinde desteklemek konusunda kararlıyız” diye konuşuyor.

Siemens AG, 2023’te net gelirini 8,5 milyar Euro’ya taşıyarak neredeyse iki katına çıkardı. Şirketin toplam gelirleri, bir önceki yıla kıyasla yüzde 11’lik bir artışla 77,8 milyar Euro’ya ulaştı, siparişler yüzde 7 artarak 92,3 milyar Euro oldu. Siemens Türkiye, bu başarıya önemli katkılarda bulundu. Ulaşım, elektrik ve teknoloji alanlarında yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunarak hem yerel hem de global pazarda Siemens’in rekabetçi pozisyonunu güçlendirdi. Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, 2023 yılının şirket için başarılı geçtiğini söylüyor. Bu başarının arkasında doğru yatırımlar, inovasyon ve yazılım konularına odaklanmanın yattığını vurguluyor. Özellikle dijitalleşme ve elektrikli araba sektörüne büyük bir heyecanla yaklaşan Gelis, Siemens Türkiye’nin elektrikli araba sektöründe sadece üretimde değil tüm üretim süreçlerinde aktif olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “2024 mali yılı için Siemens yüzde 4 ila 8 arasında bir gelir artışı bekliyor. Türkiye bu hedeflere ulaşmada önemli rol oynayacak.” Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, şirketin mevcut durumunu ve 2024 hedeflerini Capital’e şöyle anlattı: 

 2023 yılına hangi hedeflerle başladınız ve yıl sonunda bu hedeflere ulaşabildiniz mi? Finansal performansı etkileyen temel faktörler neler oldu? 

 2023 yılına yenilikçi ve sürdürülebilir teknolojiler üzerine odaklanarak girdik. Rusya-Ukrayna savaşı, depremler, iklim değişikliği, politik gelişmeler gibi zorluklara rağmen hedeflerimizi başarıyla gerçekleştirdik. Yazılım ve teknoloji üretimi ve transferinde geçmiş yıllara kıyasla büyümemizi sürdürdük. Siemens AG ve Siemens Türkiye olarak 2023 mali yılında hedeflerimizi gerçekleştirerek kapattık. Gelirlerimizin önemli bir kısmını Ar-Ge merkezimizde geliştirdiğimiz teknolojilerimizden aldık. Yazılım ve teknoloji üretimi ve transferi tarafında geçmiş yıllara oranla büyümemizi sürdürdük. Ar-Ge çalışmalarımız halihazırda globalde ilk 5, Avrupa’da ilk 3 içerisinde yer alıyor. 

Gelirlerinizin faaliyet gösterdiğiniz alanlara dağılımı ne oldu? Geçtiğimiz yıllara göre burada nasıl bir değişim var?

 Gelirlerimizin önemli bir kısmı dijitalizasyon ve teknoloji alanından geldi. Elektrikli araç sektöründe dijital otomasyon ve şarj istasyonları konusunda geniş bir hizmet yelpazesi de sunuyoruz. Akıllı binalardan gelişmiş sağlık hizmetlerine, daha konforlu ulaşımdan altyapılara kadar birçok farklı alanda ürettiğimiz teknolojiyle insanların hayatına dokunuyoruz. Sürdürülebilirlik, yeni teknolojiler ve enerji verimliliği projelerimizle globalde örnek gösteriliyoruz. 

 Bu alanlarda Türkiye’de pek çok şirketle de iş birliğiniz var. 

 Evet, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik faaliyetleri çerçevesinde ülkemizde deri sektörünün önde gelen üreticilerinden Sepiciler Deri ve entegre ağaç sektöründe tek çatı altında en yüksek üretim hacmine sahip Starwood Orman Ürünleri Tesisleri ile iş birliği yapıyoruz. Elektrikli araç üreten fabrikaların dijital otomasyonundan şarj istasyonlarına kadar uçtan uca hizmet sunuyoruz. 

 Ar-Ge şirketin en önemli kası. Son dönemde de şarj istasyonlarında rekabet oldukça yoğun. Ar-Ge çalışmalarınız sonucunda bu alanda sizi ayrıştıracak hizmetler ortaya çıktı mı? 

 Bu alanda yenilikçi ürünlerimiz var. Dijitalizasyon ve teknoloji alanında lider markalar arasındaki konumumuzla hızlı şarj istasyonu SICHARGE D’yi geliştirdik. Bu yenilikçi çözümümüz, şarj süresini 15 dakikaya kadar düşürürken küresel CO2 hedeflerine de katkıda bulunuyor. Astor Enerji’nin elektrikli şarj istasyon ağı markası Astor Şarj ile elektrik araç şarj ünitesi konusunda iş birliği anlaşması imzaladık. Türkiye’de otomotiv tedarik sanayi temsilcilerinin faaliyet gösterdiği tek global kümelenme organizasyonu TOSB (Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi) ile de temiz enerji elde etmek, elektrik kesintileri ve elektrik dalgalanmalarını engellemek için yatırım ve iş birliği anlaşmasına imza attık. 3,5 milyon Euro tutarındaki proje kapsamında sürdürülebilir enerji alanında ilklerden birini gerçekleştiriyoruz. 

 Ar-Ge ve yenilikçilik gündeminizde neler var? Ar-Ge harcamalarınız ne durumda? 

 2022 mali yılında Ar-Ge harcamalarımız 5,6 milyar dolara ulaştı. Siemens’in çeşitli araştırma departmanlarında görev yapan 46 bin 900 civarı çalışan 4 bin 650 buluşa imza atıp 2 bin 650 patent başvurusunda bulunarak Siemens’in Avrupa Patent Ofisleri patent sıralamasında beşinci sıraya yükselmesini sağladı. Önümüzdeki dönemde 5G teknolojisiyle yazılım çözümlerinin ve dijital ikizin önemini daha da artıracak. Sürdürülebilirlik teknolojileri ve yapay zeka da gelecek dönemde öne çıkmaya devam edecek. Fiziksel üretimin birebir kopyasını dijital ortamda yaratarak simülasyonlar gerçekleştiriyoruz. Bu teknoloji bir fabrikanın üretim aşamasına geçmeden önce sanal ortamda inşa edilip üretim süreçlerinin tamamının simüle edilebilmesine olanak sağlıyor. Bugüne kadar Dijital İkiz’le gerçekleştirdiğimiz dijitalizasyon projeleri, paydaşlarımızın iş süreçlerine büyük verimlilik ve tasarruf katkısı sağladı. Dijitalizasyon sayesinde Endüstri 4.0’ın ana hedefleri olan pazara çıkış hızı, yüksek esneklik, verimlilik ve kalite için her geçen gün yeni bir araç dijital fabrikaların ilgi odağına yerleşiyor. Hedefimiz dijital transformasyonu mümkün olan en kolay hale getirmek. Bu nedenle Siemens, Xcelarator platformunu kurduk. 

 Siemens Gebze Fabrikası ihracat açısından büyük öneme sahip. Fabrikanın büyüklüğü, üretim ve depo kapasitesi ne durumda? 

 Siemens Gebze Elektrifikasyon ve Otomasyon Fabrikamızda 80’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Fabrikamız 150 bin metrekarelik alana sahip. 2 yılı aşkın süredir sürdürdüğümüz çalışmalar sonucunda üretim kapasitemizi yüzde 60 oranında artırdık. 

 Bu artışı nasıl sağladınız? 

 Bu artışı süreç iyileştirmeleri ve layout tasarım değişimiyle yaptığımız çalışmalarla herhangi bir ek metrekareye ihtiyaç duymadan sağladık. Bununla birlikte lojistik faaliyetlerimiz yüzde 70 oranında azalırken, depo kapasitemiz yüzde 32 oranında genişletildi ve yüzde 30 verimlilik artışı sağladık. Yatırımlarımız ve ek istihdam, Siemens’in Türkiye’ye olan güveninin bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Bu yıl ayrıca tüm sektörlerde işletmelerin sürdürülebilirliğini, enerji verimliliğini ve dijital dünyaya uyumunu artıracak çözümler sunan Siemens Xcelerator’ın Türkiye lansmanını gerçekleştirdik. İş ortaklarımızla değer yaratmamızı sağlayan bu ekosistemde gelecek için bugünün dönüşümüne hız kazandıracağız. Herkesin kullanımına açık olarak kurduğumuz bu ekosistem, sektörlerin değişen ihtiyaçlarıyla hızla kendini güncelleyecek ve kullanıcıların geri bildirimleriyle gelişimini aralıksız sürdürecek. 

 Yeni yılda yatırım ajandanızda neler olacak? 

 Siemens Xcelerator bu yıl da gündemimizde olmaya devam edecek. Bu ekosistemi geliştirmek ve müşteri portföyümüzü artırmak için teknoloji yatırımlarımıza aralıksız devam edeceğiz. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) önderliğinde KOBİ’lerin dijitalleşme süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirilen ‘Dijital Anadolu Projesi’ne de destek veriyoruz. Üretimde verimlilik, esneklik, çok kısa sürede yeni bir ürünü piyasayla buluşturabilmek, sürdürülebilirlik ve ürünü doğru zamanda, doğru pazarlara sunabilmek KOBİ’leri pazarda rekabetçi kılacak faktörler arasında. Tüm bunları yapabilmek için ise en temel ihtiyacımız veri. Dijital dönüşümle toplanan verilerin anlamlandırılarak işletmelerin tüm süreçlerinde entegre şekilde kullanılması önümüzdeki yıllarda rekabetçiliği belirleyen en önemli faktör olacak. Bu yıl da teknoloji, inovasyon ve sürdürülebilirlik alanındaki tüm birikim ve çözümlerimizi KOBİ’lerin dijital dönüşümünü hızlandırmak ve desteklemek üzere sunmaya devam edeceğiz. Ayrıca yine en önemli yatırımlarımızdan biri çalışanlarımız olacak. 2023 yılında çalışan başına 36,3 saat eğitim ortalamamız var. 

 Karbon nötr olma konusunda da önemli hedefleriniz var. Son yıllarda bu konuda nasıl bir gelişim kaydettiniz?

2015 yılından günümüze kadar karbon ayak izimizi yüzde 71 oranında azalttık. 2022 yılında 528 ton karbon salımı tasarrufu sağladık. Kampüslerimizin elektrik enerjisini yeşil enerji kaynaklarından temin ediyoruz. Kartal kampüsümüzde ve Gebze fabrikamızda yüzde 100 yeşil elektrik kullanıyoruz. Bina otomasyon ve kontrol sistemlerimiz enerji verimliliği alanındaki en yüksek standartlara göre üretiliyor. Akıllı bina uygulamaları sayesinde binalarda kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlıyoruz. Türkiye’nin ilk LEED gold sertifikalı üretim tesisine sahibiz. Hedefimiz 2030’da karbon nötr olmak. 

Özellikle sizin sektörünüzde yeteneği bulmanın ve elde tutmanın zorlaştığı bir dönemden geçiliyor? Siz bu anlamda neler yapıyorsunuz?

 Siemens Türkiye olarak hem aday havuzumuzda hem çalışan profilimizde çeşitlilik ve çok yönlülük tanımları öne çıkıyor. Fırsat eşitliği de şirketimizin öncelikleri arasında yer alıyor. Şu anda Ar-Ge organizasyonumuzda yüzde 30 oranında kadın yazılım mühendisimiz görev alıyor. Kısa süre içerisinde bu oranı yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Çalışanlarımıza global kariyer fırsatı da sunuyoruz. Her yıl 40’ın üzerinde çalışanımızı global pozisyonlara gönderiyoruz. İş yerinde sürekli çalışma zorunluluğumuz bulunmuyor çalışanlarımıza esnek ve şehir dışından çalışma fırsatları sunuyoruz. Yeni yeteneklerle temas etmek için birçok farklı üniversiteyle iş birliklerimiz bulunuyor. Şirketimizin dinamik yapısına bağlı olarak değişimi çok iyi okuyor ve hızla uyum sağlıyoruz. Artık veriye dayalı karar almaya deneyim ekonomisi oluşturmaya yeni beceriler yaratmaya ve mevcut becerilerimizi geliştirmeye odaklandığımızı söyleyebilirim. Dünya üzerinde 180 binden fazla Siemens çalışanı hisse programının bir parçası. Bu da toplam çalışan sayısının yüzde 50’den fazlasına denk geliyor. Siemens Türkiye içerisinde hisse programında olan çalışan sayımız bin 234, toplan çalışanlarımızın yüzde 41,1’i hisse sahibi.


2024 MALİ YILI BEKLENTİLERİ

  • ENDÜSTRİYEL İŞ KOLU Kârlı büyümesini sürdürmesi bekleniyor. Yüzde 4 ila yüzde 8 aralığında karşılaştırılabilir gelir büyümesi ve 1’in üzerinde bir sipariş-satış oranı hedefleniyor.
  • DİJİTAL ENDÜSTRİLER Karşılaştırılabilir gelir gelişiminin yüzde 0 ila 3 arasında olması bekleniyor. Kâr marjının yüzde 20 ila yüzde 23 arasında olacağı tahmin ediliyor.
  • AKILLI ALTYAPI Karşılaştırılabilir gelir büyümesinin yüzde 7 ila yüzde 10 arasında olması bekleniyor. Kâr marjının yüzde 15 ila yüzde 17 arasında olacağı tahmin ediliyor.
  • MOBİLİTE Karşılaştırılabilir gelir büyümesinin yüzde 8 ila yüzde 11 arasında olmasını bekleniyor. Kâr marjının yüzde 8 ila yüzde 10 arasında olacağı tahmin ediliyor.

  • SIEMENS’İN YATIRIM ROTASI

    FABRİKA YATIRIMLARI 

    Fabrika yatırımlarımıza aralıksız devam edeceğiz. Bununla birlikte elektrifikasyon, otomasyon, akıllı binalar, enerji verimliliği alanlarında proje ve yazılım çözümlerimizle büyüyeceğiz.

    ENERJİ VERİMLİLİĞİ Yenilenebilir enerji ve dijitalleşme alanlarına özel bir önem veriyoruz. Yatırımlarımız, özellikle enerji verimliliği ve akıllı şebeke teknolojilerine odaklanacak.

    DİJİTALLEŞME Dijitalleşme ve veri yönetiminde adımlar atmaya devam edeceğiz. Bu, özellikle veri merkezlerine yatırım yaparak ve yenilikçi tarım teknolojilerine destek vererek gerçekleşecek.

    KOBİ’LER KOBİ’lerin dijital dönüşümüne destek verecek Siemens Xcelerator platformuna yatırım yapacağız. “Anadolu Dijital” projesi gibi girişimlerle KOBİ’leri dijitalleşme süreçlerinde destekleyeceğiz.

    TARIM Tarım sektörüne özel önem vererek dijital sera projeleri gibi yenilikçi tarım teknolojilerine yatırım yapmayı planlıyoruz. Kontrollü ortam tarımı için değer yaratmayı hedefliyoruz. Bu amaçla kontrollü ortam tarımı endüstrisi için bir yetkinlik merkezi kurduk.

    TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEKİ FIRSATLAR

    AKILLI ŞEBEKELER 

    Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisi alanında sahip olduğu büyük potansiyel önümüzdeki yıllarda sadece enerji üretimi açısından değil, aynı zamanda enerjinin akıllı şebekeler aracılığıyla paylaşımı açısından da kritik bir öneme sahip olacak. 20 yıl içinde Avrupa genelinde akıllı enerji şebekesi inşa edilmesi bekleniyor. Bu süreçte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında oynayacağı rol büyük önem taşıyor.

    VERİ MERKEZLERİ Dijitalleşme alanında verinin merkezi bir role sahip olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda veriyi etkin bir şekilde yönetebilenler ve onun değerini anlayanlar büyük başarılar elde edecek. Gelecek 10 yılda, dünya genelinde en fazla yatırımın veri merkezlerine yapılacağını öngörüyoruz. Bugün sadece belirli ülkelerde bulunan veri merkezlerinin önümüzdeki yıllarda tüm ülkelerde yaygınlaşacağına tanık olacağız.

    SANAYİ VE DİJİTALLEŞME Türkiye’nin sanayi ve dijitalleşme alanındaki gelişimi komşu ülkelerle kıyaslandığında önemli bir ilerleme olarak görülüyor. Ancak daha yapılacak çok iş var. Verilerin değerini anlayıp daha verimli kullanmamız gerekiyor. Bu gelişim sürecinde, özellikle altyapı yatırımlarının önemi büyük.

    GÜVEN DUYGUSU
    Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeli gerçekleştirmek için daha fazla yatırım ve finansal destek gerekiyor. Mevcut ekonomik stratejinin doğru olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki adımlar çok önemli. Yurt dışından yatırım çekmek için güven sağlanması gerekiyor. Güven, Türkiye’nin uluslararası alanda markasını güçlendirme sürecinin temel taşı.

    AB İLİŞKİLERİ 
    Avrupa Birliği ile ilişkilerin güçlenmesi ve müzakerelerin devam etmesi bu süreçte olumlu bir etkiye sahip. Türkiye’nin potansiyeline inancım tam ve geçmişte yaşanan ekonomik başarıların tekrar yaşanabileceğine inanıyorum. Bunun için eski hatalara düşmeden ve markamızın değerini artırarak ilerlemeliyiz.

    Başa dön tuşu