Real Madrid niye bu kadar kötü oynuyor?

Real Madrid’in son yıllardaki fiziksel performansı, özellikle Antonio Pintus’un takımın başına geçmesinden bu yana, sezonun son aylarında olağanüstüydü. Şubat ayından itibaren futbolcular formlarının zirvesine ulaşıyor ve bu sayede çoğu zaman fark yaratıyorlardı. Ancak bu kez başarılamadı ve sorumluluğun bir kısmı kendisine ait olsa da, her şey İtalyan fizyoterapist Pintus’un suçu değil.
Fiziksel antrenörün suçlandığı konu sakatlıklar. Eduardo Camavinga ve David Alaba Getafe’de sakatlandılar ve La Cartuja’da Barcelona’ya karşı oynanacak finalde forma giymeleri beklenmiyor. Buna bir de Ferland Mendy’nin bir aydan fazla süredir sakat olması eklendi. Bu sayıya kas problemleri olan futbolcular dahil değil; bu problemler nedeniyle bazı oyuncular nisan ayında en iyi performanslarını gösteremediler.
Sezon başında soyunma odasından ‘Pintus metodu’na dair şüpheler yükselmişti. Onun yenilikçiliğini ve yaratıcılığını vurgularken, içeride bir cümleyi tekrarlıyorlar: “O bir sporcu antrenörü.” Yani oyuncuların formları yerinde ama yaptıkları bazı hareketler futbola pek uygun olmadığı için fiziksel sorunlara daha yatkınlar. Sakatlıklar ve takımın önceki yıllara göre formsuz olması bir kez daha endişeleri artırıyor.
Ancak bu kez, neredeyse tüm sezon boyunca takıma bir düzen getiremeyen Carlo Ancelotti ve bunun gerçekleşmesine katkı sağlayamayan oyuncular da suç ortağı. Teknisyenlerin analizi net: Önemli olan sadece daha fazla koşmak değil, daha iyi koşmak. İtalyan pilotun basın toplantılarında herkese hatırlatmayı ihmal etmediği, rakiplerinden çok daha az kilometre kat ettikleri ve şampiyonluk kazandıkları önceki sezonları örnek olarak gösterdiği bir kural.
Her maçın final koktuğu bu ortamda veriler onları zor durumda bırakıyor. Hem ilk maçta hem de ikinci maçta Arsenal’den daha az kilometre kat ettiler. Getafe karşısında bu açıdan bir kez daha sınıfta kaldılar. Bordalás’ın öğrencileri sadece daha fazla koşmakla kalmadı, Beyazlar’ın zayıf noktalarını buldukları anda daha iyi baskı kurdu.
Jude Bellingham buna bir örnek. İngiliz’in fedakarlığından kimse şüphe duymuyor, ancak boşlukları kapatma isteği onu gereğinden fazla koşmaya itiyor. Takım dağınık ve bunun bedelini herkesten çok o ödüyor. Hücum oyuncuları savunma eylemlerini görmezden geliyor ve ona yardımcı olmuyorlar. Ancelotti’nin tüm sezon boyunca uğraştığı, sezonun bitimine bir ay kala ise çözümünü henüz bulamadığı bir sorun.
Buna bir de orta sahanın kontrol eksikliği eklenebilir. Getafe maçında bunu açıkça görebiliyorduk. Madrid, Arda Güler’in üstün performansı ve Tchouameni’nin güvenilir desteğiyle ilk yarıya hakim oldu. Ancak Fransız oyuncunun defansa geçmesiyle Eflatun Beyazlılar topa sahip olma üstünlüğünü kaybetti. Sonunda kayboldular ve daha organize ve sansasyon anlamında daha taze bir Getafe’ye yenik düşmenin eşiğine geldiler.
La Cartuja , bu takımın değişime ihtiyacı olduğunun gösterildiği bir sezonun sonucunu belirleyecek. Ancelotti’nin devam etme ihtimali çok düşük, kadroda bazı pozisyonlar zayıf, bazı performansların geliştirilmesi gerekiyor. Fiziksel olarak önümüzdeki yıla parçaların ayarlanması gerekecek, zira bu yıl buna yer yok gibi görünüyor.